Keloğlan (Mehmet Ali Erbil), İyilikler Ülkesi'nin Prensesi Cankız'a (Petek Dinçöz) vurgundur. Cankız ise kötülerin yaşadığı komşu ülke Vandamlar Krallığı’nın Prensi Kara Prens (Özcan Deniz) ile ilgilenmektedir.

İyilikler Ülkesi'nin Padişahı ve Sultanı biricik kızları Cankız'ın Keloğlan'la evlenmesini istemekte ancak bu evliliğe yanaşmayan kızlarını da kıramamaktadırlar. Padişah, son bir yıl içinde Keloğlan ile yakın arkadaşı Cankuşoğlan'a (Bülent Polat), göldeki dev yılanı yakalayıp derisini soymaktan tutun da, ormandaki on kaplanın tırnaklarını kesip getirmeye kadar çeşitli görevler vermiş; Keloğlan da Cankız aşkına bu görevleri başarıyla yerine getirmiştir. Ancak, Cankız, her defasında mızıkçılık yapıp Keloğlan’la evlenmekten kurtulmuştur. Padişah, bu kez Keloğlan ve Cankuşoğlan’dan acımasız dev'in belindeki altın kemeri alıp getirmesini ister.

Aşkı uğruna yeni bir maceraya daha atılan Keloğlan, Cankuşoğlan ve eşeği Katıroğlan'la yola koyulur. Keloğlan'a delicesine aşık olan ancak aşkına karşılık bulamayan komşu kızı Balkız (Ahu Türkpençe), ise erkek kılığına girerek onların peşine takılır. Keloğlan, Cankuşoğlan ve Tüysüzoğlan, masal dünyasının çeşitli kahramanlarıyla karşılaştıkları yolculuklarında maceradan maceraya atılırlar.

Hayattaki en büyük isteği "sonunda kötülerin kazanacağı bir masalın başkahramanı olmak ve o masalın adının kötü karakterin adıyla anılması" olan Kara Prens ise muhafızı Kıl Bill ile Keloğlan'ın başarılı olmasını engellemeye çalışır.

Kara Prens'in kötü kalpli ablası Prenses Makarena (Nükhet Duru) ise kâinatın en güzel kadını olabilmek için kardeşinin Cankız'la evlenip ona bir sürü çocuk doğurtturmasını, böylelikle Cankız’ın güzelliğini kaybetmesini istemektedir.